12 Eylül 2019 Perşembe

Lohusalık Hakkında

Bugün doğum sonrası 21. günüm, yani lohusalığımın 21. günüydü. Lohusalık hassasiyeti ve bunalımı yaşamadım. Bu dönemde kafamı çok daha fazla meşgul eden başka şeyler olduğu için belki lohusalıkla ilgili şeyler gözüme hiç batmıyor da olabilir, bilemiyorum. Bir de bu dönemde annemin sürekli yanımda olup bana her konuda destek olması paha biçilemez. Lohusalıkta etraftan alınan destek gerçekten çok önemliymiş gerçekten. 

Çok uykusuzum, hayatım bir anda inanılmaz değişti ve sürekli aynı döngü (emzir, alt değiştir, gaz çıkar, süt sağ) içerisinde yaşıyorum. Elbette ki bunaldığım oluyor. Hareketli bir insan için ev odaklı bir yaşam kolay değil. Bunun da ötesinde evdeki de özgür bir yaşam değil. İstediğim zaman tuvalete gitmek, bir şeyler yeyip içmek, duşa girmek, hatta 1 metre ötemdeki telefona uzanmak bile her daim mümkün değil. Her şeyin öncesinde gelen, bir numaralı öncelik olan bir canlı var ve öncelikler listesini o belirliyor. Daha önce neredeyse her gün Starbucks'a kahve içmeye giden benim için şimdi evdeki kahve makinesinde kahve yapabilecek zaman bulup içmek bile bir lüks. Markete gitmek, herhangi bir şey için dışarı çıkmak lüksün de ötesinde bir kavram. Ben ilk haftanın sonrasında dışarı çıkmaya başladım, sabah akşam köpeğimi kendim gezdiriyorum, daha önce bazen üşendiğim bu iş şu an aşırı keyifli, hava almak, dışarı çıkmak çok güzel. 

Yaşadığım 21 günlük lohusalığın tecrübesine dayanarak bu dönemde dikkat edilmesi gereken bazı  şeyler bence şunlar: 

1- Uyku, uyku, uyku: Geceleri hayat daha zor. Aşırı uykusuzum, gece maximum 3 saat uyuyorum ve gündüz de Alya uyuduğunda çok çok nadir uyuyorum. Bu da beni baya yorgun yapıyor ama şimdilik dayanabiliyorum. Bir lohusanın yapması gereken en iyi şeylerden biri bebeği her uyuduğunda uyumak olmalı. Denedim ama Alya uyuduğunda nadir uyuyabiliyorum. Alya uyurken, o uyanıkken yapamadığım şeyleri yapmayı tercih ettiğimi fark ettim. Bunlar çamaşır yıkamak, ev süpürmek olsa da. 

2- Destek: Her şeyi yapabilmek, her şeye yetebilmek ilk günler çok zor. Emzirdiğim için yanımdaki su şişesine yetişemediğim için bile annemi çağırmaya çekinmedim. 

3- Dışarı çıkmak: 5 dakika için bile olsa dışarı çıkmak paha biçilemez. Alya'nın dışarı çıkmasında bir sorun olmayacağını doktor ve ebelerden teyit aldıktan sonra, hamilelik dönemimde aldığım sling'i kullanmak için Alya 7. günlükken sling kullanımı için Bebeğini Giyenler Kulübü'nden özel danışmanlık aldım. Bu danışmanlık benim için çok önemliydi, kafamda hiçbir soru işareti kalmadan ve güvenli bir şekilde sling kullanımını öğrendim. Böylece Alya'yı da dışarı benimle çıkarabilme lüksüm oldu. Tamamen anneye muhtaç yenidoğanı evde annesiz bırakmaktansa üzerimde taşıyıp bir ihtiyacı olursa yanında olmak beni çok rahatlatıyor, aklım evde kalmıyor. 

4- Duş: Beni aşırı rahatlatan bir şey duş, vücudumun yorgunluğunu alıyor, hareketsizliğin getirdiği şişkinliğimi azaltıyor ve kendimi çok daha iyi hissediyorum. Gün içinde 2 dakika bile olsa birkaç kez duşa girip vücudumu serinletmek tazelenmemi sağlıyor. 

5- Daha az mükemmeliyetçilik: Her şeyi mükemmel bir şekilde yapabilmem mümkün değil. Bunu anlayıp kabul etmekle işe başlamak lazım. Bu konuda daha yol almam lazım ama sanırım eskiye göre daha iyiyim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder