27 Ekim 2019 Pazar

Uyku Eğitimi Hakkında

Alya 5 haftalık olduğunda uyku eğitimi konusuna baya merak salmıştım. Uyku eğitmenlerinin tüm instagram post’larını yalayıp yutmuş, hepsini mesaj bombardımanına tutmuş ve web sayfalarındaki kendi ayımıza uygun yazıları okuyup sindirmiştim. "İlk 3 aylık zamanda nasıl uyursa uyusun, bu dönemde yapılanlar öğrenme oluşturmaz" diyen yaklaşım ve "düzenli uyku eğitiminin temelleri ilk haftalardan itibaren atılır" diyen 2 farklı yaklaşım arasında bocalıyordum. Ancak bu kararsızlığım oldukça kısa sürdü ve uyku eğitimi yaklaşımının anne bebek arasındaki güvenli bağlanmayı zedeleyeceği yönündeki tamamen farklı yaklaşımla ilerlemeye karar verdim. 

Bebeğimi ağlatarak uyutma konusuna hiçbir zaman sıcak bakmamıştım zaten ve herhangi bir uyku eğitimi uygulayacak olsaydım da bunu ağlatarak yapmam mümkün değildi. Uygulamayı düşündüğüm şey uyku ve beslenme saatlerini bir düzene oturtarak bir rutin oluşturmaktı. Fakat iyice irdeleyip düşününce ve güvendiğim birkaç kişinin bu konudaki yazılarını okuyunca bu da aklıma yatmadı. Ben nasıl belli saatlerde veya periyodik olarak yemek yemek veya uyumak istemiyorsam, bunu el kadar bebekten beklemek çok anlamlı sayılmaz. Bebeğim henüz ufacık da olsa kendi ihtiyaçlarını ve ihtiyaçlarının oluşturduğu talepleri en iyi kendisi belirler diye düşünüyorum. Ben de bunlara göre hareket etmeliyim ki aramızda temeli sağlam bir güven bağı oluşsun, bebeğim kendisini yalnız ve çaresiz hissetmesin. 

Düşünüyorum da ufacık bir bebeği tek başına yatağına koyarak uyumasını beklemek biraz manasız geliyor. O ufacık insan yavrusu anne karnından çıkmanın şaşkınlığını henüz atamamış ve sürekli sığınacak bir kucak ararken onu tek başına nasıl yatağına koyup uyumasını umabilirim ki? Evet belki alışırdı ve uyurdu ama bilinçaltında çaresizlik ve güvensizliğin yarattığı bir boşluk oluşabilirdi. Belki de oluşmaz ama tek bildiğim şu anda bu riski almak istemediğim.

Uyku eğitimi uygulayanlara saygı duyuyorum ve hatta kendim de yaşayacaklarıma göre ileride uygulamak isteyebilirim, bunu yaşamadan bilmem mümkün değil. Şu an tek bildiğim bebeğim istemediği halde onu uyutmaya ya da beslemeye çalışmak, uykuya tek başına dalmasını beklemek, taleplerine o istediği zaman cevap vermemek, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını o her istediğinde gidermemek benim için mümkün değil. Varsın ben yorgun olayım, uykusuz kalayım ama o her ihtiyaç duyduğunda benim onun yanında olduğumu ve olacağımı bilsin istiyorum. İleride dünyayı daha güvenli bir yer olarak görsün, özgüveni eksik olmasın, yetişkin bir birey olarak ilişkilerinde kaygılı veya kaçınmalı olmasın. 

Alya şu an 2 aylık oldu ve belli bir uyku düzenimiz sistematik olarak bir eğitim uygulamasak da oluştu gibi aslında. İstisnai durumlar dışında sabah 7:00-8:00 arası kalkıyor, akşam da 19:00-19:30 arası uyumuş oluyor. Gündüz uykularımız var ama çok düzenli değil. Genelde bir tanesi en az 2 saatlik bir uyku oluyor ama gündüz aktivitelerine bağlı olarak gündüz uykusu saatleri de süreleri de değişiklik gösteriyor. Etraf artık daha çok ilgisini çektiği için uyumak istemeyebiliyor ve saatler de buna bağlı olarak değişiyor. Gün geçtikçe daha az uyumak isteyeceğini biliyorum, bu yüzden şimdiden o zamanlara hazırlık yapıyorum ve ne gibi aktiviteler yapacağımızı okuyup öğreniyorum. Bir bebekle  gün boyu nasıl faydalı ve gelişimine katkı sağlayacak oyunlar oynanır henüz öğrenme aşamasındayım, bu konuda şu an yaptığımız sınırlı aktiviteleri ve ileride yapmayı düşündüklerimi de ayrı bir post olarak yazacağım. 

25 Ekim 2019 Cuma

2. Ay Aşılarımız

Bugün 2. ay aşılarımız vardı, rota virüs aşısı da dahil aynı günde 4 aşı olduk. Sabah erkenden kalktık, hele ki beni uyku tutmadı bu kadar çok aşı aynı gün nasıl olacak diye. Sabah 5:30 gibi son kalkışımı yapıp Jessie’yi çıkardım, oğlum da şaşırdı ama mutlu oldu tabii ki dışarı erkenden çıkmış olmaktan 😊

Alya’yı güzelce giydirdim, süsledim, saçını tarayıp saç bandı taktım 😊 Saat 9’da sağlık ocağındaydık. 2. ay sağlık bakanlığı aşıları verem, karma ve pnömokok. 3 aşı aynı gün yapılıyormuş. Alya normalde huysuz ve ağlayan bir bebek değil. İlk defa aşılar dolayısıyla bu kadar ağladı. Şimdiye kadar en uzun ağlaması 1 dakikayı bulmayan yavrum ilk defa gerçekten ağladı bu sefer ve ancak sling içine koyunca sakinleşti. Ebemiz ateş yapma ihtimaline karşın Calpol şurup içirdi ama sonrasında doktorumuzdan azar işittik şurubu içirdiğimiz için. O kısma geliyorum birazdan. 

Bebeğim sakinleşince sağlık ocağından çıkıp doktorumuzun muayenehanesinin yolunu tuttuk. Zira özel aşı olan rota virüs aşısının da aynı gün yapılması gerekiyormuş. 2. ay kontrolümüz ve rota aşımız da öğlene kadar bitmişti. Doktorumuz ilaç yanlısı bir doktor değil ve şurubu ona danışmadan verdiğimiz için bizi biraz payladı. “Zaten oradan çıkıp buraya geliyorsunuz, neden verdiniz şurubu” dedi. Aslında benim aklıma doktora danışmak gelmişti fakat sağlık ocağındaki ebesi “bunu vermezseniz yarım saat sonra bu çocuğu tutamazsınız, asla durmaz” dedi. Ben de yolda çocuğum huzursuz olmasın mantığıyla yaklaştım. Tecrübesizlik de var tabii ki ama ders oldu, bir daha doktoruna sormadan en ufak bir adım atmayı düşünmüyorum. 

Doktorumuz gereksiz panik yapan biri değil ki bence bu çok önemli bir özellik bir doktorda. Doktorumuz ateş olması ihtimaline karşı bir fitil reçetesi yazdı ve ateşi 38.2’yi bulursa önce kendisine haber vermemizi, sonrasında fitili kullanma konusunda karar vereceğimizi söyledi. “Ateş olacak diye kafanızı bulandırmayın, olmayadabilir, sürekli ateş ölçer ile ölçüm yapmanıza gerek yok, nasılsa düzenli emziriyorsun, emzirirken zaten anlarsın” dedi. Bir doktorda en sevdiğim yaklaşımdır bu, gerekli bilgi ve gerekebilecek önlemleri belirtmek fakat ortada henüz bir şey yokken panik yapmamak.  

Geçen hafta kalça ultrasonu çektirmiştik. Onun sonucunu da doktorumuza gösterdik.
Ultrason sonucu gayet iyi çıkmış, espritüel doktorumuz sonuca bakıp “Alya rahatlıkla dansöz olabilir bu sonuca göre” dedi 😊

Saat 13:00 gibi eve geldik, Alyakuşum öğleden sonra boyunca bolca emdi ve bolca tuvaletini yaptı. 2 saat kadar da uyudu, sonra Jessie’yi de alıp kısa bir yürüyüş yaptık ve akşamları rutin uyku saatimiz olan 19:00-19:30 arası uykuya geçti kuzum. 

Şu an saat 22:22 ve allaha bin şükürler olsun ki henüz en ufak bir sızlanmamız ve ateşimiz olmadı. Ara ara gidip alnına bakıyorum, sanırım sabaha kadar da pek uyumadan düzenli olarak kontrol edeceğim. Henüz ateş ölçeri kullanmama gerek kalmadı ve gerek kalmadan da sabahı etmeyi umuyorum. 

Edit: Ateş olmadan geceyi ve ertesi günü geçirdik. Her ihtimale karşı hazırlıklı olmak gerek tabii ki ama aşılar illa ki ateş yapacak diye bir durum da söz konusu değilmiş.